Design thinking ya da Türkçe adıyla tasarım odaklı düşünme; üreticinin kullanıcının ihtiyaçlarını düşünerek, yıllardır kabul görmüş genel geçer varsayımlara karşı çıkarak, anlayış düzeyini geliştirerek ve sorunları yeniden tanımlayarak üretim yaptığı, yaratıcılığı ve kullanışlılığı aynı anda hedefleyen bir süreçtir. Design thinking metodu, çözüm odaklı bir yaklaşım sunar. Bir düşünce ve çalışma modelidir.
Design thinking, hizmetleri veya ürünleri hangi insanlar için ürettiğimize dair bir anlayış geliştirmeye çalışır. Kullanıcı ile empati yapmayı ve kullanıcıyı gözlemlemeyi hedefler. Problemi sorgulama, varsayımları sorgulama ve çıkarımları sorgulama süreçlerinde bize yardımcı olur. Yanlış tanımlanmış ya da hiç bilmeyen problemlerle baş etmek ve bu problemlere dair yeni bir çerçeve kazandırmak konusunda son derece kullanışlıdır. Design thinking, sürekli devam eden bir deney ve gözlem sürecine sahiptir. Sürekli olarak taslak oluşturma, prototip oluşturma, test etme ve konseptleri ve fikirleri deneme aktivitelerinde bulunur.
Design Thinking Aşamaları
Birçok design thinking çeşidi, günümüzde kullanılmaktadır. Üç ile yedi arasında değişen aşama, bölüm veya mod design thinking sürecinde bulunmaktadır. Bununla birlikte, design thinking’in tüm türleri birbiriyle oldukça benzerdir. Bütün design thinking örnekleri, ilk olarak Herbert Simon tarafından Yapay Bilimler’de tanımlanan aynı ilkeleri içermektedir. Bugünkü yazımda, d. school (d. okulu) olarak da bilinen Stanford Tasarım Enstitüsü’nden (Stanford Design Institute) Hasso-Plattner tarafından öne sürülmüş beş aşamalı model üzerinde duracağım. Bu modeli seçtim çünkü Design Thinking öğretme ve uygulama konusunda öne çıkan bir modeldir.
Bu okula göre, design thinking beş aşamaya sahiptir.
- Kullanıcılara empati ile yaklaşmak
- Kullanıcıların ihtiyaçlarını, problemlerini ve sizin çözümlerinizi belirlemek
- Yenilikçi çözümler için fikirler yaratmak ve kabul edilmiş varsayımlarla mücadele etmek
- Yaratılan çözümler için prototipler oluşturmak
- Çözümleri test etmek
Bu beş aşamanın her zaman sıralı olmadığını not düşmek gerekir. Beş aşama, belirli bir düzeni takip etmez ve sık sık birbirine paralel olarak ilerler. Bu göz önüne alındığında, aşamaların, hiyerarşik, basamak basamak ilerleyen bir süreç olmadığını anlamalısınız. Bunun yerine, bu beş aşamaya, yenilikçi bir projenin gözden geçirilmesine yardımcı olan faktörler olarak bakmalısınız. Geleceğe dönük girişimlerim arasında bu tekniğe dayanan bir hizmet projem var. Dünyada ürün ve hizmetlerde bir standart haline gelmesini istediğim bu alan, dünyadaki bütün kullanıcı veya müşterilerin deneyimini daha iyi bir hale getirmeyi amaçlıyor.